1915’TE FINDIK TOPLAMA İŞLEMİ (2)
Giresun’da genellikle uygulanan yöntem, tarif olunan bu iki yönteme tercih edilir: Orada bahçe sahipleri, işçileri bahçelerde iskân ettirip yemeklerini verdiklerinden, her gün işçilerin evine gidip gelmesine ve yemeğini hazırlamak için vakit kaybedilmesine meydan verilmez. Sabahleyin erkenden bahçeye giderler ve akşam geç olarak bahçeden çıkarlar. İşçiler, bahçe sahibinin bu yöntemiyle daha iyi beslendiklerinden, işe daha fazla dayanabilirler.
Genellikle bahçeler dört köşe yöntemiyle dikildiklerinden, her bir sıranın ilk ocağına 3 veya 4 işçi konulur. Şöyle ki, eğer bahçe sahibinin 30-40 işçisi var ise, on sıranın toplanmasına birden girişilir. Öncelikle işçiler, dallardaki mevcut fındıkları toplar yani her bir ocakta mevcut ayrı ayrı dallar seçilip, kendine çekilerek ve üzerindeki meyveleri tamamıyla düşürülür. Aynı zamanda ocağın dibine düşen fındıkları da toplarlar. Sonra sıradaki diğer ocağa geçerler. Bir sırada mevcut ocakların fındıklarını tamamen düşürmeden önce sıranın işçileri yerini terk edip, izinsiz diğer bir sıra işçisine karışamaz. Her bir işçiye, ağzı genişçe ve 5-6 okka fındık alabilen sepetler verilir. Bu sepetlere bir ip bağlanır ve ipin ucuna da odundan üretilmiş bir çengel takılır. Bu çengeller yardımıyla, sepetler işçinin beline bağlanarak elleri serbest bulundurulur. Sepetler doldukça işçi, sepetini belinden çözüp, topladığı fındığı içine 30 okka sığacak kadar olan büyük sepetlere boşaltırlar. Bu sepetler “heyci” denilen sepetçilerin arkalarında bağlı olarak, toplama işçisinin ardı sıra gezdirilir. Heycilerin sayısı işçinin sayısına, ürünün çokluğuna ve harman yerinin uzaklığına göre belirlenir.
Büyük sepetler doldukça heyciler onları harmana götürür ve boşaltır. İşçinin arkasında ve her bir sırada birer kişi olmak üzere küçük çocuklar gezdirilir. Bunlar ise dikkatsizlikle dallarda veya yerde bırakılmış olan fındıkları tespit eder ve toplarlar . Eğer ürün bereketliyse, çalışkan bir işçi günde on saat çalışarak 100-150 okka kadar çotanaklı fındık toplayabilir. Bununla birlikte, gündelikle işleyen işçi, ortalama olarak ancak yevmiyeyi 30 okka düşürebilmektedir. Bu nedenden dolayıdır ki 4 işçi günde birer kantardan 120 okka çotanaklı fındığı toplayabilir denir. Toplama işlemi, yılın en sıcak mevsiminde gerçekleştirildiğinden, işçinin suya olan ihtiyacı doğaldır. Bunun için işçinin sayısına bakılarak, bir veya birkaç sucu tutulur. Bu sucular, işçinin önünden geçerek, ihtiyacı olanlara birer bardak su verirler. Bu işçilerin, her gün öğlen vakti bir saat mola hakkı vardır. Bu süre zarfında yemek yiyip namaz kılarlar ve dinlenirler… (Kaynak: Nişan Antriyasyan, Fındık Ziraatı ve Ticareti, Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı, İstanbul 1331, s. 50-53).
Aynı gelenek, Giresun yöresinde nadiren de olsa sürdürülmektedir. Yörede bu geleneğin; çocukların gözlerinin daha net göreceğine inanıldığı yönünde bir açıklaması da vardır.
“Bir” şeklinde yanlış yazılmış.
Bir kantar; 44 okka, bugün ise
56.449 kilogramdır.
Bugün 176 okka olarak hesaplanır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.