1927’DE HARŞİT KÖPRÜSÜ’NÜN AÇILIŞI
Gümüşhane sınırındaki dağlardan doğup, Torul, Kürtün, Doğankent üzerinden gelerek Tirebolu-Görele sınırından Karadeniz’e dökülen Harşit Çayı, yüzyıllarca bölgedeki doğu-batı geçişini zorlaştırmıştır. Gümüşhane coğrafyası ile Giresun’un Tirebolu ve Görele kazalarını kapsayan büyük bir havzanın oluşumunda Harşit Çayı’nın önemli bir yeri vardır. Tarihsel süreçte, Türk boylarının en önemli merkezlerinden biri olan Harşit havzası, aynı zamanda önemli bir kültür havzasıdır.
1916-1918 sürecinde yaşanan Rus işgali sırasında Türk askerinin ve halkının önemli bir direniş noktası olan Harşit Çayı’nın üzerinde bir köprü yoktu. Önceleri geçici olarak, basitçe yapılmış köprüler ise Harşit’te sellerle tahrip oluyor, yıkılıyordu. Çay üzerinde, sular durgun olduğu zaman sallarla geçiş yapılabilse de bunun tehlikesi büyüktü. Böyle durumlarda, her sene çok fazla can kaybı yaşanıyordu. Rus işgali döneminde, işgalciler batıya doğru ilerledikçe Rize’den, Trabzon’dan ve Giresun’un doğu ilçelerinden Harşit istikametine doğru bir çekilme, bir göç hareketi başlamıştı. Yöre halkı arasında bu sürece “muhacirlik dönemi” denilmektedir. İşgal zulmüne karşı koyabilecek güçte olmayan kitlelerin batıya doğru akınları, Harşit Çayı’na ulaştıkları zaman adeta bir setle karşılaşıyordu. Mevsim soğuklarının en etkili olduğu zamanlara rast geldiğinde ise Harşit’in suları adeta ölüm saçıyordu. Burada işgal zulmünden dolayı batıya doğru çekilmekte olanlardan birçoğu, Harşit Çayı’nı mecburen ilkel yöntemlerle geçmek isterlerken suya düşerek denize sürüklenmiş, boğulmuşlardır. Tarihsel süreçte genel durum böyle iken, burada sağlam bir köprünün, bir an önce yapılması elzemdi. Yöre halkı da bunu kesin bir biçimde istiyordu…
1927 yılına gelindiğinde, burada bir köprünün inşaatının tamamlandığını, halkın bu duruma çok sevindiğini görüyoruz. Devlet Arşivleri’nden edindiğimiz, konuya ilişkin bir belgede Harşit Çayı üzerinde demirden yapılan bir asma köprünün açılışı gerçekleşmiş, yöreden hükümete ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’e minnet dolu telgraflar gönderilmişti:
“Başvekâlet-i Celileye
Türk ustalarının kudret-i sanatkâranelerinin eseri olarak Harşit nehri üzerinde inşa edilen asma köprünün resm-i küşadında mahallî halkın hükümet-i cumhuriyeye ve reis-i cumhur hazretlerine karşı minnetdarane telgrafatta bulunduklarına dair Giresun vilayetinden varid olan telgrafnamenin suret-i leffen arz ve takdim kılınmıştır efendim. 10/11-8-927 Dâhiliye Vekili [İmza]” (BCA, 030 10 00 00 154 89 30 1).
Belgede sözü edilen telgraflardan, Giresun vilayetinden gönderilmiş 24 Temmuz 1927 tarihli telgrafa dair yazı şöyledir:
“Giresun vilayetinden varid olan 24-7-927 tarihli telgrafname suretidir:
Altı yüz seneden beri ihmal yüzünden her sene köylülerden yüzlerce kurban olan Görele ile Tirebolu arasında coşkun Harşit nehri üzerine bu kere kurulmakta olan elli iki metre açıklıkta ve yedi ton sıklete tahammül asma demir köprünün ahiren inşaatı ikmal olunmakla mebuslarını ve merkez ve mülhakat-ı şimalleriyle binlerce köylünün huzuruyla resm-i küşadı icra kılınmış Trabzon Görele otomobilleri Tirebolu’ya girmiştir. Sevinç içinde bulunan halkın arzusuyla köprü Cumhuriyet ismiyle tevsim olunmuştur. Bu köprü Türk mühendisleriyle Türk demircilerinin emek ve hamiyetiyle vücuda geldiğinden ayrıca şayan-ı iftihardır. Aynı zamanda Giresun’un her iki tarafında bulunan Trabzon, Rize, Ordu ve Samsun’da irtibatını tesis ve teshil edeceğinden şayan-ı kayddır. Feyizli eserleri bahş ve tesis eden Cumhuriyet hükümetine karşı halk minnetdarane ve hürmetkârane tezahüratta bulunmuşlar ve mübeccel Gazi Hazretlerinin nam-ı âlîleri zikredilirken bütün halk hürmetle eğilmek suretiyle izhar-ı hayat tazimkârı eylemişlerdir. Lütfen arzını rica ederim efendim.” (BCA, 030 10 00 00 154 89 30 2).
Vilayetten gönderilen telgrafta yer aldığı üzere; altı yüz sene ihmal edildiği bildirilen Harşit Köprüsü’nün yüzünden Tirebolu-Görele arasında yüzlerce kişi hayatını kaybediyordu. Buraya 1927’de 52 metrelik ve 7 ton ağırlığı kaldırabilecek bir asma köprü yapılmış, açılışı da halkın katılımı ile gerçekleştirilmişti. Bu köprünün mühendisleri ve demircileri Türk ustalardan oluşuyordu. Telgrafta, bu durum da övünçle dile getiriliyordu. Giresun’un Trabzon’la ve Ordu, Samsun ile yol bağlantısı bu köprüyle sağlanmış, söz konusu yerlerle irtibatı kolaylaştırılmıştı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.