EKMEĞİNİ 39 YILDIR DEĞİRMEN TAŞI YAPARAK KAZANIYOR
Espiye ilçesinin Soğukpınar beldesinde yaşayan 59 yaşındaki Karaman,20 yaşından itibaren değirmen tamiratında çalışmaya başladı. Karaman, zaman içerisinde kendini geliştirerek değirmen taşlarının üretimini de gerçekleştirdi.
Evinin önünde, taşların mısır tanelerini öğütmesi için gerekli ölçüleri hesaplayarak şekil veren Karaman, bölgede aranan değirmen taşı ustalarından biri oldu.
Karaman, 25 yıl önce de talep üzerine bir çeşmeye taştan su akarı yaptı. Su akarının beğenilmesi üzerine Karaman, yayla ve köylerdeki çeşmeler için de taş yapmaya başladığını söyledi.
Taşları işlediği aletlerin çabuk yıpranması üzerine evinin alt katında demirci ocağı kurduğunu belirten Bayram Karaman, AA muhabirine, çocukluğunda yaşlı bir ustanın, “Usta değirmende beklemez, değirmene gelen bekler” diyerek değirmen taşını söküp tamire başlamasıyla bu işe merak sardığını ifade etti.
Karaman, beldede kendisinden başka usta kalmadığını ifade ederek, “Bir ustamız vardı o da yaşlandı, hasta oldu. İlçemizde, beldemizde meraklısını, ‘Ben bu işi yaparım’ diyen bir kişi de bulamıyorum.
Bizden sonra ne olacak, teknoloji mi girecek işin içine bilmiyorum ama bu el emeği ile yapılıyor, el değmeden olmuyor.” dedi.
“Bir mısır tanesi üç kademeden geçiyor”
Değirmen için uygun taşın önemini vurgulayan Karaman, şöyle devam etti:
“Değirmen her taştan da olmuyor. Eskiden taş çıktığı yerde işleniyordu ama şu anda araçlara koyup getiriyoruz, evin kapısında yapıp değirmen neredeyse yerine yerleştiriyoruz. Taşın altının da üstünün de aynı olması lazım, biri ayrı bölgeden, diğeri ayrı bölgeden olamaz. Taşın biri yumuşak, biri sert olamaz, aynı kayadan olacak. Bunun nedeni de mısırı öğütürken araya taş karışıyor.”
Bayram Karaman, evinin önünde taşların kesilmesi, oyulması, dışının tesviyesi gibi işlemleri gerçekleştirdiğini belirterek, “Asıl ustalık değirmende başlıyor. Orada taşı döndüreceksin, neresi temas ediyor, neresi etmiyor, mısırı neresi alıyor, neresi almıyor yani ince ustalık orada.” ifadelerini kullandı.
Mısır tanesinin değirmen taşının içine düştüğünde ilk olarak ikiye bölündüğünü dile getiren Karaman, “Buna halk arasında ‘yarma’ deriz, ikinci kademe de ‘kırma’ yani yarmanın incesi, üçüncü kademe de ‘un’ yani taşın çıkış bölgesi. Bir mısır tanesi üç kademeden geçiyor.” diye konuştu.
Taşı işlediği aletlerin uç kısımlarının yıprandığına işaret eden Karaman, şunları kaydetti:
“Taş yıpratınca alet iş göremez hale geliyor, 5 dakika çalışırsın elindeki malzemeyi tekrar tesviyeden geçirirsin, tekrar başlarsın.
Eskiden deredeki değirmenlerin yanına seyyar körük kurarlardı, orada çalıştıkları aletleri döverlerdi, ağzını yaparlardı. Şu anda olduğumuz yerde yapıyoruz, değirmen yanında şarjlı aletlerle de yapılabiliyor.” (GÜLTEKİN YETKİN-FİKRET BIYIK)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.