Cumhurbaşkanı geçen hafta külliyede muhtarlarla yaptığı en son konuşmasında çok dikkat çekici tespitte bulundu. Ypg ve Pyd’yi kast ederek; “Deaş gitti ama oraya bir başka terör örgütü çöreklendi. Bunlar barbar, bunlar katil, bunlar hırsız, bunlar ırz düşmanı” Haçlı ruhunun özelliklerine denk gelen bu cümleden sonra can alıcı cümleyi patlattı; ”Bunlar postmodern haçlı seferinin yeni işbirlikçileri…” Aynı gün Chp sözcüsü ve genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan’ın; “Bölgede oluşturulmak istenen koridor, halkların kardeşliğini baltalayan bir emperyalist koridordur. Halkların barışı ve bir arada yaşamasına hizmet eden bir proje değil, tam tersine onların arasında bariyer oluşturacak bir projedir. Bölge içerisinde Suriye’yi, Irak’ı, Ortadoğu’yu etnik ve inanç ayrışmaları üzerinden atomize edip, yeniden tarif etmeye çalışan bir emperyalist proje vardır.” demesi oldukça önemlidir.

Uzun bir aradan sonra iktidar ve ana muhalefeti ”vatan, millet, devlet” hassasiyeti konusunda aynı dili konuşuyor görmek elbet mutluluk verici. Demek ki devletin elinde, Chp’lileri de ikna eden, vatanımıza karşı bir haçlı kalkışmasının kesin delilleri var. Pkk, pyd, ypg, deaş gibi terör örgütlerinin kullandığı silahları üretenler ile bu silahları tutan ellerin aynı mihraklar olduğu uzun süredir zaten biliniyor. Hatırlarsanız, bundan birkaç hafta önce yazdığım köşe yazımda “yakında Amerika ile savaşacağız” demiştim. Bu katil sürüleri kime hizmet ediyor, Amerika’ya. Maaşlarını kimden alıyorlar, Amerika’dan. Silahlarını nereden alıyorlar, Amerika’dan. Bu kahpelere savaş eğitimini kim veriyor, Amerika. Bu hainler kimlerden oluşuyor; Amerikalı, Alman, Avusturyalı, İngiliz, Fransız, Rus, Ermeni vb…Başka söze gerek var mı?

Şanlı ordumuz, Afrin’de, sayın Bahçeli’nin dediği gibi “kızıl ruhlara, kirli emellere, kindar heveslere, işbirlikçi hain ruhlara karşı” aziz Türk milletinin bekası için zorunla olarak savaşmaktadır. “savaşa hayır” çığırtkanlığına soyunanların barış istediklerini de sanmıyorum. Türkiye sınırlarına yığılan ikibin sekizyüz tır dolusu veya iki bin uçak dolusu silahın, onbinlerce teröristin ne anlama geldiğini idrak edemeyenlerin barıştan söz etmeye hakları yoktur. Dünyanın her yerinde ve bilhassa Türk-İslam coğrafyasında kan dökenlerin kimler olduğunu görmemezlikten gelenlerin “savaşa hayır” demeye hakları yoktur. Emperyalizme, haçlı hainlere karşı tek başına mücadele eden Türk ordusuna “işgalci” diyenlerin bu vatanda nefes almaya hakları yoktur.

Zulmün panzehiri adalettir. Tarihin de şahitlik ettiği gibi, Türk milletinin kahraman ordusu, insanlık adına, adalet için zalimlerle savaşmıştır, savaşmaktadır. Dualarımız, ordumuz için…