HÜZÜN YOKSA SAHİCİLİK YOKTUR !
Dünya için “yalan dünya” diye diye sonunda olanlar oldu! Sahiciliğini kaybetti, dünya. Yalanın, yalancılığın, yapmacıklığın yurdu oldu, yeryüzü. İnsanlar, kendisi olmayı unuttular. “Sahi mi? Gerçekten mi?” soruları, hayatta değil artık!
Bir kere; sahtesi çıkmayan ne kaldı ki şu yalan’cı dünyada! Hakikat katıydı eskiden, elle tutulun gözle görülür durumdaydı, “Katı olan her şey buharlaşıyor” lafına kadar…
Herkesin bir şatosu var “yalan”dan, içinde mis gibi yaşadığı… “Ego” mu? Oooo, örtüyor açık kalan tüm kapıları… Mutluluk çağ atladı ve hatta evrimleşti; “tanrıya tapınmak” manasından “kendine tapınmak” aşamasına geçti çoktan! Tatmin en şanslı günlerini yaşıyor, tabiatıyla. Kıyama kalkınca kendisi, secde edenleri çoğaldıkça çoğaldı…
Maske takma ve makyaj sanatı en görkemli günlerini yaşıyor. Mesela; olduğundan farklı davranmak, daha mutlu, daha umutlu, daha konforlu, daha başarılı, daha paralı, daha görgülü, daha ünlü…..görünme telaşı dolduruyor caddeleri, sokakları…
Hani, “adam asmaca” oyunu vardı ya, işte ondan kimse korkmayınca “adam aldatmaca” o biçim pirim yaptı. Ya şu “köşe kapmaca” oyununa ne demeli! Hükmü yok artık, “köşe dönmece” sayesinde. Daha başka oyunlarımız vardı; “orta oyunu” “gölge oyun”ları gibi, valla ful dolu salonlar. Fırıldaklar, göz boyamacılar, ikiyüzlüler, vurdumduymazlar dolduruyor koltukları. Alkışlar “yalana, dolana, kandırana”…
Baksanıza; sevda, aşk neredeyse yok hükmünde; başka kimliklerle çıkıldığı için aşık olunan, olunacak kişinin karşına. Şeffaflık, masumiyet, dürüstlük, gurur, gerçeklik, tutarlılık, dostluk neredeyse yok hükmünde; sahtecilik kılıç kuşanınca…
En çok da hüzün yok hükmünde, artık! Oysa, “hüznü olmayanın hakikati yoktu” Hatta, hüznü olmayanın sahiciliği de yoktu. Hüzün; göçmen kuşlara uyup göç edince uzak gezegenlere, insan sahiciliğini unuttu. Oysa, hüzün varsa yalan yoktu. Hüzün yoksa hakikat yoktu, hakikat yoksa kalp yoktu, kalp yoksa ruh yoktu, ruh yoksa insan’lık yoktu…. Oysa, şevkatin, merhametin, imânın, sabrın, kendi olabilmenin dışa vurumuydu hüzün. Oysa, sahici olmanın aynasıydı gözyaşı…
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.