YÖREMİZDE ÜRETİM (1870-1900)
1870’lerde Canik sancağı dâhilinde pamuktan bir çeşit siyah bez imal edilerek bazı kazalara satılmaktaydı. Ayrıca ev ihtiyaçları için elvan ve menfeş cicim denilen kilim, heybe, çuval, dolak, şalvar ve aba yapılarak civarda kullanıldığı, keçi kılından çuval, büyük saman hararları, at torbaları yapılıp yörede kullanıldığı, Sivas ve bazı yerlere götürülerek satıldığı görülmektedir. Bir-iki karyede ise kamıştan hasır yapılarak civarda kullanıldığı gibi, Tokat ve Sivas kazalarına nakledilerek satılmaktaydı. Ünye kazasına bağlı Bolaman nahiyesinin Oki köyünde beşik ve kaşık imal olunarak nahiye içinde ve Fatsa’da satıldığı, Çarşamba kazasında kestane ve gürgen ağaçlarından tekne, kavata tabak, fıçı ve kendirden çuval, kilim, kamıştan hasır; Muhacirin-i Çerakise tarafından ağnam yapağısından beyaz ve siyah aba, şal; ahali-i kadime tarafından harir, keten ve kendirden don ve gömleklik, döşek çarşafı yapıldığı bilgisi salnamelerde geçmektedir.
1900 yılında Trabzon vilayeti genelinde yıllık 4-4,5 milyon kile civarında mısır buğdayı üretilmekte; bunlar daha çok Çarşamba, Fatsa ve Ordu kazalarında yetiştirilmekteydi. Bundan sonra en fazla üretilen hububatlar darı, fasulye ve pirinçti. Senelik 7-8 milyon kile darı, 100 bin çuval fasulye, 1 buçuk milyon kile de pirinç üretilmekteydi. Buğday, arpa, yulaf, bakla, patates, bezelye, nohut, mercimek, kendir, ceviz ve kestane gibi ürünler de yetiştirilmekte, ancak hasılatı nispeten az olmaktaydı. Vilayet dâhilinde en çok gelir getiren ürünler tütün ve fındıktı. Vilayet arazilerinin büyük bölümü bu ürünlere ayrılmış durumdaydı. Trabzon vilayeti dâhilinde elma, armut, erik, kiraz, vişne, şeftali, nar, zeytin, ceviz, fındık, dut, kestane ve limon da yetiştirilmekte; bunlar taze veya kuru halde dâhilde tüketildiği gibi uluslararası ticarete de konu olmaktaydı. Özellikle Canik, Giresun, Tirebolu, Gümüşhane ve Yomra’da elmanın nadir ve lezzetli türleri yetiştirilmekteydi. Fındık ise Lazistan sancağının bazı yerleriyle merkez kazasını teşkil eden Yomra, Maçka ve Şarlı nahiyelerinde, Trabzon sancağına bağlı Ordu, Giresun, Tirebolu, Görele, Vakfıkebir, Sürmene ve Of kazalarında yetiştirilmekteydi. Ancak âşarı 40-45 bin lirayı bulan fındığın toplam gelirinden ahalinin eline ne kadar para geçtiği tespit bilinmiyordu.
Vilayette ceviz de bolca üretilmekteydi. Giresun’un ince kabuklu ve beyaz içli cevizleri her tarafça makbuldü. Cevizin ağacı ve özellikle kütükleri doğramacı ve marangozların en önemli sermayesiydi. Ayrıca yukarıda zikredilen meyvelerin ağaçları da sanayide kullanılmak üzere pazarlanmaktaydı. Armut, Giresun ve Gümüşhane’de boldu. Rize’de ise limon ve portakal boldu.
1900 yılında Trabzon vilayetine bağlı yerleşim yerlerinde, ahır ve kümes hayvancılığı yapılmaktaydı. Ahır hayvancılığında at, katır, deve yetiştirilse de yörede çoğunlukla inek ve dişi manda ahır hayvancılığını teşkil etmekteydi. Kümes hayvanlarından kaz, hindi ve ördek, Samsun haricinde önemle yetiştirilmemekteydi. Arıcılık da vilayetin önemli gelir getiren zanaatları arasındaydı. Vilayette bal ve balmumu elde edilen yerler; Rize, Gümüşhane, Atina, Hopa, Sürmene, Tirebolu, Görele, Giresun, Ordu, Kelkit, kasabalarıyla Hemşin, Kürtün, Hapsemana, Ulubey, Bolaman, Perşembe nahiyeleriydi. Senelik 450 bin kilo kadar bal elde edilmekteydi. Vilayetin sahil kesiminde balıkçılık da önemli gelir kaynakları arasındaydı. Turna, sargan, kalkan, tekir, mercan, palamut, mezgit, hamsi vs. balık türleri önemli miktardaydı.
1900 yılı kayıtlarına göre, Trabzon vilayetinin toplam ithalatı yıllık 300 milyon kuruş, ihracatı ise 180 milyon kuruş değerindeydi. Üretimin değerinin artması, şüphesiz deniz ve karayolları ağının verimliliğine, yaygınlığına bağlıydı. Bu yılda, vilayet dâhilindeki yollar hakkında verilen bilgilere göre; Samsun-Sivas, Ünye-Niksar, Giresun-Karahisar, Trabzon-Erzurum yol ağının uzunluğu 900 km.ye ulaşmaktaydı… (Kaynaklar: Trabzon Vilayeti Salnamesi, 1870-1900, c. 2-18, (Haz. Kudret Emiroğlu), Trabzon İli ve İlçeleri Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı yay., Ankara 1993, s. 89-94 (c.2), 209-275 (c.18).
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.