Yıllardır “mazota muhtaç” tartışmalarıyla çalkalanan Giresun İl Özel İdaresine, sel felaketi münasebetiyle Giresun’da bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından operasyon yapılıyor; Özel İdare Genel Sekreteri görevden uzaklaştırılıyor…
Ancak suç varsa görevden almak yetmez, sebep olan ve koruyanlardan hesap sorulmalı!..
Bu operasyonla tartışmalar yeniden alevleniyor, kapanmış olan sır küpününkapakları açılıyor, susan/susturulan mağdurlar konuşmaya başlıyor…
Bu operasyon hakkında herkes konuşurken Giresun Milletvekilleri de konuşmuşlar!..

Kimi “Özel İdarenin çok kötü yönetildiğinden”, kimi “Devletin Özel İdarede kontrolü ele alacağından”, kimi “Özel İdarede bir takım sıkıntıların olduğundan” dem vurmuşlar!..
***
İyi de dem vurmuşlar!..
Ancak biraz erken konuşmamışlar mı?
Oysa henüz operasyon daha yeni başlamıştı!..

Özel İdarenin çok kötü yönetildiğini, bir takım sıkıntıların olduğunu bu kısa sürede acaba nasıl fark etmişler?!.

Üstelik devlet de Özel İdarede kontrolü ele alacakmış?!..
Hayrola, acabane olmuş da devletin kontrolü ele alması gerekli görülmüş?!
***
Sayın milletvekillerimiz muhtemelen güzel bir rüya görmüş olmalılar ve bu güzel rüyalarını da kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı hissetmişler!..

Sayın milletvekillerimizin sabah şerifleri ve rüyaları hayırlı olsun!..

***
Ancak Sayın milletvekillerimize bu konuşmalarından sonra acaba sormazlar mı:
– Bugünlerde Bakan Sn. Süleyman Soylu Bey’e intikal ettirilen ve operasyona vesile olan iddiaları sizler bugünü kadar hiç duymadınız mı?.. Bu iddialar sizlere hiç intikal ettirilmedi mi?..

– Özel İdarenin kötü yönetildiğini, bir takım sıkıntıların olduğunu madem biliyordunuz, bugüne kadar bu kötü yönetime ve sıkıntılara neden müdahale etmediniz?..

– Devletin madem kontrolü ele alması gerekiyordu, bugüne kadar neyi bekledi devlet, neden kontrolü ele almadı?

– Bugün görevden alınan devletin bir personeli gariban bir bürokrat, siyasî iradenin bilgisi ve himayesi olmasa bu kadar uzun süre o koltukta oturabilir miydi?
***
Bütün bunlara rağmen Sayın milletvekillerimize dostane ve âcizane bir ağabey tavsiyemiz olsun:
– Geliniz, bugüne kadar mağdur olan vatandaşlara ulaşıp onları dinleyiniz ve helallik dileyiniz…

– İhmalkârlığınız ya da zamanında müdahale etmemekle dahliniz olan; operasyona vesile olduğu söylenilen iddialar arasında yer alan; gasp edilen, yerinde kullanılmayan, bazılarına peşkeş çekilen (yetimin hakkı da olan) kamuya ait servetin hazineye kazandırılmasına yardımcı olunuz!

– Belki bu hizmetiniz günahlarınızın affına da kefaret olabilir!
***
“Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “özrüm vardı, kendimde değildim” der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın.” (Hz. Mevlana)