Pardon “Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuş!..”
***
Günümüzde kurum ve müesseselerin ahvalini güzel anlatan meşhur bir hikâye…

Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir…

O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.

Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.

“Yok, ben hoca değilim” dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler.
***
Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar.

Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar:
“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar…” dedim.

***
Kıssadan Hisse:
Bekri Mustafa hikayesi günümüzde çokça kullanılan, özellikle kurum ve müesseselerde (siyasi parti teşkilatlarında) ehliyetsiz ve liyakatsiz yöneticileri işaret etmek için gündemden düşmeyen, her yerde kullanılabilen maymuncuk misali bir hikâye…

Mesela;
“Türkiye’de falan partinin, falan kurumun, falan firmanın ahvalini sana sorarlarsa, “… partinin (kurumun) Başkanlığına, … kurumun Yönetim Kurulu Başkanlığına, … firmanın yöneticiliğine falanca atanmış” deyin,yeter”denildi mi fazla izahata gerek kalmadan mesele nükte ile öz ve kısa, veciz şekilde anlatılmış demektir.
***
Peki kimdir bu meşhur Bekri Mustafa?..
Bekri Mustafa’nın imamlık hikayesi kadar hayatı da ibretliktir…
Bekri Mustafa, 1593 İstanbul doğumludur…
Küçük yaşta hafız olmasına ve medrese eğitimi almasına rağmen 18 yaşında annesinin vefatından sonra bazı arkadaşlarının da etkisiyle içkiye başlar, 41 yıllık ömrünün yarısını meyhanede geçirir…

Son derecede zeki, nüktedan ve hoşsohbet biri olan Mustafa, gece gündüz içtiği için Bekri namıyla ün salmıştır.

Hazır cevaplılığı, nüktedan ve hoşsohbet vasıflarıyla herkesin takdir ve sevgisini toplayan Bekri Mustafa, bu özelliklerinden dolayı Dördüncü Murat tarafından daha Şehzadeliği sırasında yakın arkadaşları arasına alınmış, tahta çıkışından sonra da Saraya dâhil olmuştur.
***
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)