Son günlerde Cuma Hutbelerinin sözde siyasi mesajlar ihtiva ettiği gerekçesiyle “Cuma namazlarının kılınmaması”, “Cuma hutbelerinin dinlenmemesi” kampanyası başlatıldığı görülüyor…

Maalesef bu kampanyaya iyi niyetli bildiğimiz Müslümanların da alet olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz.

Yazık… Hem de çok yazık!
Efendim neymiş, Diyanet İşleri Başkanlığı, Müftüler ve İmam Hatipler; hutbe ve vaazlarında AK Parti propagandası yapıyorlarmış… Bu hutbe ve vaazları dinleyip de etki altında kalmamak ve Cuma günü hutbe ve vaaz mevzularını protesto etmek için Cuma namazları kılınmamalı ve camilere cemaate gidilmemeliymiş!

Bu nasıl bir Müslümanlıktır?.. Bu ne gaflet ve ne cehalet!
Bu, gaflet ve cehalet de değil, bu; bal gibi bir ihanettir!

Bu kampanyanın 15 Temmuz öncesine denk getirilmesinin gayesi; muhtemelen 14 Temmuz Cuma hutbesini protesto etmektir!.. O gün okunacak muhtemelen 15 Temmuz ihanetiyle alakalı hutbenin dinlenilmemesi için zemin hazırlamaktır.

Bu protesto korusuna dâhil olanlar; 15 Temmuz hainlerinin kuklası olarak anılmaktan kendilerini kurtaramayacaklardır!

Müslüman’ın kula kulluğu dahi kabul edilemezken…
Millet ve Memleket düşmanı hainlere kukla olmak; bilerek yapılan bir hainlik değilse, bilmeden düşülen ne büyük bir gaflettir!.. Ne kadar acınacak bir zillettir!

***
AK Parti düşmanlığı, din düşmanlığına ve Müslüman düşmanlığına dönüşmemelidir.

AK Partiye gönül veren bir imamın arkasında namaz kılmayan ve namaz kılınmasını uygun görmeyen sözde muhalif partili kuklalar; farkında olmadan veya kasten cemaatle hiç namaz kılınmamasını, camilerin protesto edilmesini dillendirmektedirler!

AK Partili imamın arkasında namaz kılmam ve kılınmaz demek; CHP’li; MHP’li, Saadetli veya sair partili imamların arkasında da namaz kılmam ve kılınmaz demektir!

Bu, ihanet değil de; ihanet nedir?
Bu, şahsiyetsizlik değil de; şahsiyetsizlik nedir?
Bu, provokatörlük değilse; provokatörlük nedir?

“Cemaat, insan vücutlarının değil, ruhların birlik içinde toplanmasıdır.”
(Nurettin Topçu)