DOLAR: 34.6 TL
EURO: 36.4 TL

1930’LARDAN1950’LERE GİRESUN’DA RADYO (3)

3 yıl önce
1.125 kez görüntülendi

Resim bulunamadı
Reklam

(Geçen haftanın devamı)

1938 yılında Giresun köylerinde radyonun giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Alınyoma ve birkaç köyden sonra artık Ambaralan, Homurlu, Iklıkçı, Tekke ve Yağmurca köylerine de radyo alınmıştı ve halk radyoya büyük ilgi gösteriyordu. Dönemin basınından edindiğimiz ilgili haber şöyledir:

“Köyde Radyo
Artık köylümüz iyiyi fenayı tefrik edebiliyor. Medeni ihtiyaçlarını duyuyor. Kendisinin hangi yoldan giderek refaha saadete kavuşacağını biliyor. Okul açılan köylerde hemen radyolar işe başlıyor. Fedakar Ambaralan, Hamurlu (Homurlu), Iklıkçı, Tekke ve Yağmurca köylüleri okulları için bir radyo satın almışlardır. Radyo çok mükemmel işlemekte ve halk gece gündüz çok istifade etmektedirler. Radyonun alınmasına yardım eden köylülerle bunlara rehberlik eden öğretmenleri Ömer Aksu’yu tebrik ederiz.”

(Akgün, 10 Mart 1938).
1937’de Giresun’da radyo sayısı 98 idi. 1939’a gelindiğinde ise bu sayı 207’yi bulmuştu. Bu istatistikler 1939’da yerel basında “Şehrimizde 207 Radyo Var” başlığı ile duyurulmuştu:

“Giresun, gün geçtikçe tekâmül etmektedir. Kültür hayatı, bilme, öğrenme hevesi süratle inkişaf halindedir. 1937’de memleketimizde ancak 98 tane radyo vardı. Bugün, memnuniyetle haber alıyoruz ki bu miktar 207’ye çıkmıştır. Bir sene içinde bu kadar yükseliş ve ilerleyiş, medeniyet temposuna ne büyük bir hızla katıldığımızın sarih bir delili olsa gerektir.” (Akgün, 18 Mayıs 1939).

Giresun’da radyonun 1940’a kadarki durumuna ilişkin bazı verileri buraya kadar paylaşmış bulunuyoruz. 1940’tan sonraki süreci ise Giresun’un önde gelen kalemlerinden aktaralım…

Giresunlu Araştırmacı-yazar merhum Ö. Erden Menteşeoğlu (1940-2016), “Gogora’nın Çocukları” adlı yayımlanmamış eserinde, çocukluk ve gençlik yıllarındaki radyo kültürüne dair gözlemlerini şöyle aktarmıştır:

“Her evde elektrik yoktu. Köy evleri gaz lambası ve lüksle aydınlatılıyordu. Bu yüzden radyolar bataryalı üretiliyordu. Tahta kutulu olup görünümleri hantaldı. Daha sonraları elektrikle çalışan lambalı radyolar piyasaya sürüldü. Radyolar teknoloji harikasıydı. Philips ve Vega tercih edilen tanınmış markalardı. 78 devirli taş plakların döndüğü gramofonlar da radyolar gibi lükstü. Radyolardan daha az sayıda yaygındı. Sevilen ve aranan seslerden Hafız Burhan, Perihan Altındağ Sözeri, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla ve Müzeyyen Senar’ın plakları en çok satılanlardı. Radyo programları günümüzdeki gibi zengin değildi. Kuruluş safhasında programlar kısıtlıydı. Saat 13.00’te “Ajans” programıyla haberler yayınlanırdı. Haberlerden önce Türk Sanat Müziği sanatçısı, bas sesli Ekrem Güyer yarım saat süreli program yapardı. Saat doldurmak için klasik Batı müziğine de yer verilirdi. Belli saatlerde yayınlar bir süre kesilirdi. Halk, yurt ve dünya haberlerini özellikle dinlerdi. “Ajans”ları kaçırmazlardı. Haber saatlerinde gazinolar dolardı. Zamanla radyo programlarının zenginleştirilmesi yoluna gidildi. Halkın ilgi duyacağı konuların yayına sokulmasıyla, radyo cazipleştirildi. Bu yüzden radyolar, lüks olmaktan çıktı. Alabilecekler için dışlanamayacak önemli bir gereksinim haline geldi. Radyoya artan taleple, hantal görünümlü radyoların yerini estetik görünümlüleri aldı…” (Ö. Erden Menteşeoğlu, “Gogara’nın Çocukları”, Basılmamış kitap, Hüseyin Gazi Menteşeoğlu Özel Arşivi).

1950’li yıllara gelindiğinde, artık çoğu şehirde radyo satışı yapan dükkânlar bulunuyordu. Bu dükkânlarda çeşitli ülkelerden ithalat yoluyla alınan farklı markalarda radyolar vardı. 1950’de Giresun’da Ali Rıza Tahmaz Mağazası’nda Philips radyolarının satışına devam edildiğini yerel basından öğreniyoruz (Kale, 19 Ocak 1950; Hüseyin Gazi Menteşeoğlu Özel Arşivi).

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık