DOLAR: 34.6 TL
EURO: 36.4 TL

1930’LARDAN 1950’LERE GİRESUN’DA RADYO (4)

3 yıl önce
2.934 kez görüntülendi

Resim bulunamadı
Reklam

(Geçen haftanın devamı)

20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren teknolojik alanda yaşanan hızlı gelişmeler radyoya olan ilgiyi azaltmamıştır.
Radyo son bir asırda, başlı başına bir “tutku” haline gelmiştir. Televizyonun yaygınlaşması, pikaplar, gramofonlar, teypler, çok kanallı renkli televizyonlara ve uydu yayınlarına geçiş, bilgisayar ve internetin yaygınlaşması gibi pek çok önemli gelişme, radyoya bağlılığı sonlandıramamıştır. Aksine, 1990’lı yıllarda pek çok radyonun yayın dünyasına katıldığı görülmektedir.
1930’lardan 1990’lara dek birçok nesil, radyo kültürü ile büyümüştür. Radyonun milyonlarca insanda anıları vardır. Hele ki radyo tiyatroları, türkü programları, radyo haberleri… Radyoya dair pek çok anı da halk arasında efsaneleştirilmiş, bazen de fıkralaştırılmıştır.
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan olağanüstü olayları bir radyo haberi ile alan kimseler, ilgili olayı anlatırken aynı heyecanla ve radyoda söylenen haliyle aktarmaktadırlar.
Radyo, insanın söz dağarcığını ve üslubunu, olayları aktarım tarzını da etkilemiş, insanı pek çok alanda eğitmiştir.
Radyoya dair “fıkra gibi” anılara da örnek verelim:
Görele yöresinde yaşanmış bir olaydır ve halk arasında sıkça anlatılır. Birlikte köyde yaşayan yoksul bir aile; genç adamla annesi… İneği satarak eve bir eşya almaya karar vermişler. Anne oğluna, ineği pazara götürüp satmasını ve gerekli eşyayı almasını söylemiş. Oğlu da gidip ineği satmış. İneğin parası ile annesinin dediği eşyayı değil, bir radyo almış. Eve gittiğinde annesi durumu öğrenmiş, buna çok kızmıştır. Oğlu da radyo hevesi ile gece yarılarına kadar radyo dinleyip dururmuş… Hâl böyle olursa, sabah erkenden kalkıp tarlaya bahçeye çalışmaya gitmek de zorlaşır. Günler böyle geçmeye başlamış. Anne, bir gece geç vakitte oğlu radyo dinlerken radyodan bir anons duymuş: “Şimdi Mustafa Geceyatmaz’dan türküler dinleyeceksiniz!” Kadın anonsu duyunca, birikmiş hırsıyla şöyle söylenmiş: “Mustafa tabii yatmaz gece, aldı ineğin parasını, sabaha kadar türkü söyler!” (Ahmet Ceylan ile yapılan görüşme, 25.01.2021).
Radyoya dair sıkça anlatılan anılardan biri de “radyoyu kapatınca türkünün durdurulduğunu sanmak” ile ilgilidir. Giresun’da adamın biri, evinde radyo dinlerken çok güzel bir türkü çıkmış. Hemen radyoyu kapatmış, aklınca türküyü durdurmuş ve koşmuş tarlaya. Tarlada çalışan hanımına da bu türküyü dinletmek istemiş. Radyoyu açmış, bakmış ki o türkü bitmiş…
Radyoya dair her şehrin, her köyün, her ailenin bir anısı vardır. Radyo, uzun yıllar boyunca özellikle köy insanının en büyük haber alma ve eğitim kaynağı olmuştur.

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık