DOLAR: 34.6 TL
EURO: 36.4 TL

SAVAŞ YILLARINDA EYNESİL-GÖRELE YÖRESİ (2)

7 yıl önce
574 kez görüntülendi

SAVAŞ YILLARINDA EYNESİL-GÖRELE YÖRESİ (2)
Reklam

Birinci Dünya Savaşı, emperyalist Batılı devletlerin planlarıyla sürüyordu. Türk ordusu savunmasını en üst düzeye çekmek zorundaydı. Rize, Trabzon ve Giresun’da seyyar jandarma birlikleri kuruldu. Başlarında emekli Topçu Rıza Bey bulunduğundan, “Rıza Bey Müfrezesi” de denirdi. Karadeniz Müdafaa Teşkilatı dâhilinde, Amasya, Tokat, Samsun seyyar jandarma taburlarının yanı sıra, Görele’de kurulan bir müstahfız taburu da bulunuyordu. Görele’deki bu tabur, kırk yaş üstü kişilerden oluşmaktaydı.

Birinci Dünya Savaşı, yöreye yeni bir kıtlık ve salgın hastalık dalgasını beraberinde getirdi. Savaşın başında yörede tuz buhranı başlamış, insanlar deniz suyunu kaynatıp yoğunlaştırarak kullanmaya çalışmıştı.

Eli silah tutacak yaştaki tüm kişiler askere alındı. Osmanlı belki de en büyük kadersizliğini bu dönemde yaşıyordu. İçeride işgalciler, dışarıda yine Osmanlı’nın başına çorap örmeye çalışan plancı müttefikler vardı. Bilhassa Yunan Megali İdea’sı, yöre açısından sürekli kanayan bir yara haline gelmişti. 15 Mayıs 1919’da Osmanlı toprağı İzmir’i işgal eden Yunanlılar, buradaki gazeteleri kontrol altına alarak basın üzerinden Yunan propagandası yapmaya başladılar. Hâlihazırda İzmir’den çıkmakta olan Rum gazeteleri, İzmir’in, İstanbul’un, Trakya ve Trabzon yöresinin Yunanistan’a ait olduğuna dair yayınlar yapmaya başladılar. Artık, Rum gazeteleri Yunan işgalciler lehine yayın yapmayı ilkeleri haline getirmişlerdi. Öte yandan Yunan idarecileri, Rusya’dan, Yunanistan ve Batum’dan pek çok Rum’u getirerek Trabzon yöresindeki limanların yakınlarına yerleştirmeye çalışıyorlardı.

Venizelos, Anadolu’daki Rumların yanı sıra Osmanlı sınırlarındaki Ermenileri de çeşitli vaatlerle kendi taraflarına çekmek; Osmanlı’ya karşı ayaklandırmak için çaba sarf ediyordu. Ermenilere; “hasretini çektikleri denize çıkış arzularının temini için” Trabzon’u kendilerine bırakacaklarını vaat ediyordu. Bu vaatler, yörede yaşamakta olan Rumların tepkisini çekmiş ise de yöre dışındaki Ermenileri Osmanlı’ya karşı mücadelede Rumlarla birleştirmeye yetiyordu. 1919’da Trabzon vilayeti sınırlarında 353.533 Rum, 957.866 Türk yaşamaktaydı. Yunan Megali İdeası’nın iddia ettiği gibi bir Rum memleketinden söz etmek, tarihin bu evrelerinde mümkün değildi.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Yunanistan’ın Ermenilerle birlikte Osmanlı’ya karşı mücadele etme planlarına Anadolu’daki kiliseler ve papazların büyük çoğunluğu destek veriyor, Ermeni gençlerini yönlendiriyor ve kışkırtıyorlardı. Ermeni patriği Zaven Efendi, Doğu Karadeniz’deki tüm Ermeni gençlerini Osmanlı’ya karşı mevzilenmeye davet ediyordu. Samsun ve Trabzon yöresinin cephane tevzii mahalli olduğunu söyleyerek buradaki yirmi yaşına basmış olan gençleri Yunanistan’a yardım için örgütlüyordu. Anadolu’nun her yanında olduğu gibi, Trabzon ve yöresinde de Ermeni-Rum komiteleri kuruluyor, faaliyet alanları belirleniyordu.

Öte yandan yörede açlık ve hastalıklar, devlet idarecilerinin ve halkın çözümü için uğraştıkları sorunlar olmaya devam ediyordu. Trabzon Valiliği, Görele Kaymakamlığı’nın muhtaçların iaşesi ve tedavilerine dair talebine, olumsuz cevap vermişti. Görele kaymakamlığı, aç ve hasta halk karşısında eli kolu bağlı, yardımsız ve yararsız kalmıştı. Artık Görele-Eynesil yöresinde hayat giderek daha da zorlaşıyordu. Bir yandan kuraklık ve kıtlık, öte yandan işgal süreci, eşkıya ve muhacir baskınları, çalışacak insan gücünün kalmaması, artan salgın hastalıklar ve ölümler… Alışmaktan başka çare kalmamıştı. Facialar ve acılar sıradan olaylar haline gelmişti. Görele-Eynesil yöresinin, salgın hastalıklarla ilgili mazisi derindi. Yörede 1796’da büyük bir veba salgını yaşanmış, bu salgında çok sayıda insan yaşamını yitirmişti. Aynı hastalıklar sonraki süreçte de devam etti… (Devam Edecek)

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık