SİLAH VARSA V/ÂH BİTMEZ
Bu yaz yaylanın birinde, gece saatlerinde, adamın biri abartısız bir saat boyunca otomatik pompalı tüfeğinin tetiğine bastıkça bastı. Sabah erkenden kalkıp merakla kovan saymaya gittim, üç yüz elliden sonrasını sayamadım. Bu nasıl bir ruh halidir, nasıl bir hamlık, nasıl bir tatminsizlik veya nasıl bir ego tatmini anlamak mümkün değil !
Bu türden magandalara düğünlerde, trafikte, asker uğurlamalarında, aile içi ve sokak tartışmalarında, hatta adliye binası önlerinde bile rastlıyoruz. Ne silahlanmaya ne de ruh hali arızalı bu tür insanlara karşı yeterli tedbir alınamadı. Devlet, hükümet , siyasetçiler; Türkiye’nin bireysel silahlanmada 178 ülke arasında 14. sırada oluşunu, terör dışı silahlı saldırılarda 2016 yılında 1990 , 2017 yılın Eylül’e kadar 2525 cinayetin işlenmesini, cinayet işlemede son bir yılda %27 artışla rekora imza atışımızı, “at-avrat-silah” üçlemesi ile “sıkarım, boşaltırım, mermi manyağı yaparım” üçlemesinin tv dizilerinde boy gösterişini daha ne kadar seyredecek? Bu konuda bir şeyler yapmak için illâ Amerika Las Vegas’da olduğu gibi bireysel psikopatça saldırıların olmasını mı bekleyeceğiz?
Bırakın cana kıymayı canı incitmeyi günah sayan bir inanışın mensubu olan bu toplumda, silah niçin alınır, taşınır? Ayrıcalıklı olma veya gösteriş için mi? Korunmak için mi? Öldürme arzusunu tatmin etmek için mi? Görünen o ki silah taşımak, amatör ve ilkel bir zevki tatminden, erkeklik özrünü gidermekten öteye gitmiyor. Ruhsatlı/ruhsatsız silahların hayvan/insan farkı gözetmeksizin sebep olduğu şiddet, trajediler karşısında daha duyarlı olmamız gerekmez mi? Son yıllarda; “denetimli serbestlik” , “adli kontrol şartı ile serbestlik”, “cezada hükmün geri bırakılması” vb uygulamalarla sokakları suçlu cennetine çevirenlerin insan hayatını tehdit eden silaha ve silahlanmaya çözüm üretmeleri zor olmasa gerek. Peynir ekmek gibi, densiz ve dengesiz insanların çok kolay ulaştığı silahların hemen her gün bir/kaç cana mal olduğunu bilmek ve seyretmek…Çok acı! İnsan hayatını koruyamadıktan sonra havaalanı, köprü, duble yol, okul, cami yaptırmanın bir anlamı var mı ki?
Silahın olduğu yerde ne eyvah biter, ne v/ah biter. Kendi can güvenliğini koruma ordusuna emanet eden vekillerimizin aslolan milletimize “vah vah” “âhh” çektirmemek için artık bir şeyler yapmalarını bekliyoruz.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.