DOLAR: 34.6 TL
EURO: 36.4 TL

"Mevlüt KAYA" Tarafından Eklenen Konular

6 yıl önce

Bu konu, Uluslararası Stratejik ve Sosyal Dergisi’nde (c.2,s.1/2018) “Kaynağa Gitmek: Giresun Yöresinde Unutulmuş Bir Deyimin Tarihsel Arka Planı” bağlığıyla yayınlanmış olan makalemden üretilmiş olup, köşemde üç bölüm halinde aktarılacaktır. Eğlence, her ne kadar insan yaşantısı açısından önemli bir ihtiyaç olsa da bazı eğlenceler, “eğlence olsun” niyetiyle değil, yaylacı veya göçer yaşam tarzının bir sonucu ortaya çıkmıştır. Bu durum özellikle Türk toplumu...

6 yıl önce

Cumhuriyetin ilk on yılında gerçekleştirilen ekonomik girişimler her ne kadar önemli ve büyük ölçekli olmuşsa da süreç içerisinde ülkede ve dünyada yaşanan ekonomik bunalımlar gelişme hızını düşürmüştür. Bu süreçte Türkiye’nin çok ciddi sorunları vardır: Gıda buhranı, inşaat malzemeleri buhranı, kereste buhranı, sağlık ve eğitimdeki yetersizlikler… 1923’te ülkede var olan ekonomik bunalım, birkaç yıl sonra etkisini kaybedecekken 1929’da patlak veren ve...

6 yıl önce

2017-2018 kışında Trabzon-Giresun yöresinde “kış olmadı” denilecek düzeyde havalar güzel gitmiş, beklenen oranda kar yağmamıştır. Öyle ki kardan nasibini alamayan sahil halkı kar görmek için, yüksek köylere ve yaylalara akın etmişlerdir. Eskiden zulümle anılan kar, artık eğlence ile anılır hale gelmiştir. Kar, 21. yüzyılda belki halk için heyecanla beklenen bir eğlence unsuruydu. Ancak geçmişte durum hiç de öyle değildi! Kar, eskiden...

6 yıl önce

1969’da Giresun’a dair bazı veriler aşağıda nakledilmiştir. Bu verilerden anlaşılacağı üzere söz konusu yılda Giresun nüfusunun büyük çoğunluğunu köyde yaşayanlar oluşturmaktadır. Köyde yaşayan kadın nüfusu şehirdekine göre daha azdır. Şehirde yaşayan erkek nüfusu ise köydekinden fazladır. Bu durum, erkeğin ve kadının o dönemki sosyal yaşamdaki iş bölümü/rol dağılımı ile ilgilidir. 1969’dan 2017 yılına kadar Giresun nüfusunda beklenen artışın olmadığı açıktır;...

6 yıl önce

Karadeniz, tarih boyunca stratejik önem arz etmiştir. Çağlar boyu birçok donanmanın gömülüp gittiği Karadeniz, pek çok uluslararası antlaşmanın konusu olmuştur. Özellikle Rusların etki alanındaki deniz, öncesinde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de birçok kez Rus tehdidi veya tacizi altında kalmıştır. Konuya dair, 1932-1953 yılları arasında ulusal basına düşen sadece birkaç haber ve köşe yazısı kesitleri aşağıda verilmiştir: “Ruslar Karadeniz’e Torpil mi Döküyorlar? Bükreş:...

6 yıl önce

Doğu Karadeniz’de “fındık” denildiğinde akla çok şey gelmektedir: Çocuklar için zahmetli bir yaz tatili, aileler için yılın en telaşlı uğraşısı, tüccar için para, işçiler için iş mevsimi, evlenecekler için “şans”, borçlular için umut... Doğu Karadeniz’de fındık, toplumun her kesiminin ekonomisini etkileyecek bir önemi haiz iken, ülke ekonomisi için de çok önemli role sahiptir. Bölgede fındık ekonomik olduğu kadar sosyokültürel yaşamın...

6 yıl önce

Mektuplar, tarih araştırmalarında başvurulacak en önemli kaynaklardandır. Özellikle yerel tarih araştırmalarında önemli veriler sağlayan mektuplar, ait olduğu yörenin bir dönemki sosyal durumunu açık bir şekilde yansıtır. Bu samimiyet ve açıklık, diğer kaynaklara nispeten daha fazla ön plandadır. Çünkü mektuplar muhatabına yazılır. Hatıratlar ise “birileri okusun diye” yazılır. Dolayısıyla hatıratlar herkes tarafından okunabilme amacıyla yazıldığından, mektuplar gibi “özel” değildir. Mektuplarda hatıratlarda...

6 yıl önce

Türkler, yer adlandırması yaparken arazinin sahibi, rengi, şekli, suyunun tadı ve olay yeri gibi hususları dikkate almışlardır. Ongunları olan hayvanlarla birlikte, evcilleştirdikleri ve gündelik yaşamda büyük önem verdikleri birçok hayvanı da yer ve bitki adlarına nakşetmişlerdir. At, bu hayvanların başında gelmiştir. At, koyun ve keçinin Türk boy, oymak ve cemaat; yer, mevki ve su adlarında görülmesi rastlantı değildir. Asya’da kulunla...

6 yıl önce

Ülkütaşır’ın Türklerde ağaç kültüne dair araştırmaları Osmanoğulları Beyliği döneminden örneklerle sürmüştür. Bu kısımda Osman Bey’in Şeyh Edebali’nin evinde gördüğü ağaç rüyası işlenmiştir: “Ağaç kültü hakkında Osmanoğullarının ilk devresine ait tarihi kayıtlar bize bu hususta kâfi malûmat vermektedir. Tarih üzerinde ayrı bir rol oynamış olan bu hurafe Osman’ın Şeyh Edebali’nin evinde uyurken gördüğü ay ve ağaç rüyasıdır. Tarihi kayıtlara göre; Osman rüyasında...

6 yıl önce

Ülkütaşır’ın ağaç kültüne dair araştırmaları, Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki imgelerden beslenerek zikredilen yazısının ikinci serisinde şöyle devam etmektedir: “Eski Türklerde mukaddes ağaçlar çam, kayın, huş ve ardıçtır. Çam ağacına eski Türklerde fusuk derler. Fusuk dişi sayılırdı. Bu sebeple Türklerde fusuk, kadın adı da olmuştur. Her sabah kadınlar bir ardıç dalı ile ateşlerini tazeler ve bu dal ile odalara tütsü vererek fena...

« Önceki SayfaSonraki Sayfa »
Yukarı Çık