Anasayfa »
Mevlüt KAYA Tarafından Yazılan Yazılar (Sayfa 18)
"Mevlüt KAYA" Tarafından Eklenen Konular
7 yıl önce
Birinci Dünya Savaşı, emperyalist Batılı devletlerin planlarıyla sürüyordu. Türk ordusu savunmasını en üst düzeye çekmek zorundaydı. Rize, Trabzon ve Giresun’da seyyar jandarma birlikleri kuruldu. Başlarında emekli Topçu Rıza Bey bulunduğundan, “Rıza Bey Müfrezesi” de denirdi. Karadeniz Müdafaa Teşkilatı dâhilinde, Amasya, Tokat, Samsun seyyar jandarma taburlarının yanı sıra, Görele’de kurulan bir müstahfız taburu da bulunuyordu. Görele’deki bu tabur, kırk yaş üstü...
7 yıl önce
Giresun yöresi, Osmanlıların 1461’de Trabzon Rum Devleti’ni kuşatarak kendine bağlamasından daha önce Türk yurdu haline gelmiştir. Bu yıllar, Osmanlı’nın doğuda ve batıda sınırlarının genişlediği yıllardır. Trabzon’un fethinin gerçekleştirildiği sıralarda, Osmanlı ordusu Atina Dukalığı’nın ve Mora’nın tamamına yakınını ele geçirmiş, Ege’nin her iki yanındaki kara parçalarında Osmanlı Devleti’ni egemen kılmıştı. Doğu-batı istikametinde giderek büyüyen Osmanlı Devleti, batı merkezli olarak Hıristiyan toplumunun...
7 yıl önce
Oğuzlardan çok daha eski dönemlerde Türk topluluklarının iskan sahası haline gelmiş olan Giresun’un, köklü bir Türk yurdu olduğu açıktır
Başta Çepniler olmak üzere, Oğuzların yirmi dört boyundan bir kısmı, binli yıllardan itibaren on sekizinci yüzyıllara dek Giresun kırsallarında yerleşik/yarı yerleşik bir yaşam tarzını benimsemeye başlamışlardır.
Oğuzlardan daha eskilerde yörede var olan Türk toplulukları, Oğuz boyları gibi göçebe/yarı göçebe yaşamaktan ziyade yerleşik uygarlık...
7 yıl önce
Giresun yöresi, oldukça eski bir Türk yurdudur. Yörede Türk kültürünün derinliklerinden gelen ve çoğunun Türklere özgü olduğu dahi bilinmeyen binlerce deyim vardır.
Bunları derlemek ve yazıya dökerek kaybolmamalarını, bir bakıma ölenle ölmemelerini sağlamak için dağ bayır demeden yörenin en ücra köşelerine dek bilgi yolunda koşmak gerekiyor. Elbette binlerce yıllık bu kültürün zerrelerini derlemek ve derin bir havuz oluşturmak imkânsıza yakın, oldukça...
7 yıl önce
Bu yazı, Çepniler konusunda bir bütünü ihtiva etmemektedir. Yalnızca son dönem Osmanlı aydınlarından Kazım Nami’nin 1914’teki gezi yazılarından oluşmaktadır. İlgili metnin ilk iki parçası, 1914’te “İzmir Mektupları”nda Çepniler-1 ve 2” başlıklarıyla önceki haftalarda yayınlanmıştır. Eğitimci ve siyasetçi Kazım Nami’nin 1914’teki İzmir seyahatinde, bölgedeki Çepnilerden bir kısmı ve Türk boyları üzerinde yaptığı gözlemlere dair Türk Yurdu Dergisi’nde yayınladığı yazının devamı şöyledir:
“…Eşme...
7 yıl önce
(Bu yazının ilk parçası, 1914’te “İzmir Mektupları”nda Çepniler-1” başlığıyla birkaç hafta önce yayınlanmıştı). Eğitimci ve siyasetçi Kazım Nami’nin 1914’teki İzmir seyahatinde, bölge genelinde Çepniler ve diğer boylar üzerinde yaptığı gözlemlere dair, Türk Yurdu Dergisi’nde yayınlanan yazısının devamı şöyledir:
“Çepnilerden, Kızılkeçililerden, Kayıhanlılardan beş altı kişi geldi; bunlarla bir saatten ziyade konuştum. Çepniler "Horasan" cihetlerinden geldiklerini söylüyorlar, kendilerine Bektaşî süsü veriyorlarsa da İran...
7 yıl önce
1935-1936 yıllarında Giresun’da halkın yüzde sekseninden fazlası kırsal alanda yaşamakta ve tarımla meşgul olmaktaydı. Tarla, bağ ve bahçelerden elde ettiği gelirlerle yaşantısını sürdüren köylüler ekin ve dikinlerine zarar veren, mahsulünü harap eden yabani hayvanlara karşı da mücadele etmek zorundaydı. Durumdan haberdar olan hükümet yetkilileri, kırsal alanda araziye ve üretime zarar getiren başta domuz olmak üzere bazı yabancı hayvanların etkisiz hale...
7 yıl önce
Gerçek amaçları Trabzon yöresindeki madenleri araştırmak olan Handel Mazzetti ve ekibi, 1907 yılında yöreye bir botanik araştırma gezisi düzenlemiştir. Görele kırsalında botanik incelemeler yapan ekip; Arduç Deresi’nde, Elevi’de ve Elevi Deresi’nde, Sivrikale’de, Çanakçı’da, Çömlekçi Deresi’nde, Erikbeli Tepesi’nde ve Kızıl Ali yaylasında bitkileri araştırmıştır.
İkinci’nin aktarımlarına göre, 5 Temmuz 1907’de Samsun’dan yola çıkan araştırma ekibi, akşamüstü sularında Sisdağı’nı uzaktan görmüştür. 15 Temmuz’da...
7 yıl önce
Halk arasında “firengi” olarak anılan sifiliz (syfilis), cinsel temasla yahut açık yara üzerinden bulaşan bir hastalıktır. Kan yoluyla tüm vücuda yayılması sonucu hayati organları tehdit eder. Hastalık Türkiye’de ilk yayıldığı zamanlarda “Frenklerin hastalığı” (firengi) ve “Hıristiyan hastalığı” olarak adlandırılmıştır. Frengi, çıkış yeri olan Avrupa’da pek çok şiir ve romanın konusu olmuştur. Bu yaygın hastalık özellikle 16. asırda tüm Avrupa ve...
7 yıl önce
İkinci Meşrutiyet yıllarına görüş ve düşünceleriyle damgasını vuran asker, siyasetçi ve eğitimci Kazım Nami, 1914 yılında Anadolu’nun batısında gerçekleştirdiği bir gezilerdeki izlenimlerini “İzmir Mektupları” serisinde kaleme almıştır. Yazılar, 1914’te Türk Yurdu dergisinin çeşitli sayılarında yayınlanmıştır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Türkleşmesinde büyük rolleri olan ve bugün yörede yoğun olarak yaşayan Çepnileri, “İzmir Mektupları-4” yazısında o günün gözlemleri çerçevesinde aktaran Nami’nin bu yazısı...