Anasayfa »
Mevlüt KAYA Tarafından Yazılan Yazılar (Sayfa 2)
"Mevlüt KAYA" Tarafından Eklenen Konular
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
Hızır İlyas kültü, ya da Hıdırellez inanmaları asırlardır Türk dünyasında varlığını sürdürmektedir. Hıdırellez, “Hızır ve İlyas peygamberin yılda bir kere bir araya geldikleri gün” olarak kabul görmekle birlikte, zamanla yalnız Hızır olarak anılmaya başlanmıştır. Halk arasında Hızır’ın yardıma ihtiyacı olanlara yardım ettiğine, hasta olanlara şifa verdiğine, insanlara uğur getirdiğine inanılır (Erman Artun, “Türk Halk Kültüründe Hıdrellez”, Ç.Ü. Türkoloji-Makale...
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
Giresun yöresinden derlediğimiz anlatılara “Hortlak” inanmalarıyla devam ediyoruz. Dereli-Geğrez havzasında geçmiş dönemlerde yaşlıların anlattığına göre, Müslüman halk arasında gayrimüslimlerin ölülerinin hortladığına inanılırmış. Mübadeleye dek aynı köyde yaşamakta olan yöre insanı, gömülen gayrimüslim cenazelerinin hortladığını ve gece dolaştığını, sabah olduğunda ise oldukları yerde yığılıp kaldıklarını anlatırlarmış. Anlatılan hortlakları gören olmasa da yeni gömülen cesetlerin kısa zaman sonra yollarda veya...
3 yıl önce
Halk anlatıları (efsane, masal, eski olaylar, vs.), bağrından çıktığı yörenin kültürel köklerine dair önemli şifreler içermektedir. Öyle ki halk anlatıları, yöre insanının geçmişte kalan gündelik yaşamına, olaylara bakış açılarına, inanışlarına, eğitime, kültüre; insana bakış açılarına dair sözlü veriler barındırmaktadır. Bu yazıda, Giresun’un Dereli ilçesinin Bahçeli (eski adıyla Geğrez) mahallesinden derlediğimiz bazı halk anlatılarını nakledeceğiz. Bu sözlü verilerin kayda geçirilmesi, hem...
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
1936’da yerel basında yer alan Keşap’a dair diğer konular da “Keşap’ın güzelleşmesi” yönünde istek ve çözüm önerileri, su sorunu ve iskele idi. Keşap’ın “iskelesizlik yüzünden her yıl 4-5 bin lira para kaybettiği” ifade ediliyordu. Bu yılda Keşap’ın yıllık fındık üretimi 110-130 bin kantarı buluyordu; Keşap önemli bir pazar yeriydi ve fındıkların büyük bir kısmı bu pazarda satılıyordu. Burada...
3 yıl önce
1928’de Giresun kazasına bağlı Keşap nahiyesinin 44 köyü vardı (Dâhiliye Vekâleti, Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Hilal Matbaası, İstanbul 1928, s. 907). Bugün bu köylerden bazıları ilçeye bağlı mahalle statüsündedir ve köy sayısı yine 40’ın üzerindedir. 1935 yılında Keşap’ta eğitim ve okullaşma adına önemli girişimlerde bulunulmuş ve çok önemli sonuçlar alınmıştır. Ancak dönemin şartlarında nahiyeye bağlı köylerin sorunları ve ihtiyaçları,...
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
3-Memleketin içtimai ve iktisadi hayatı sür’atle inkişaf edecektir. Deniz istediği kadar, birçok zamanlar yol vermemekte ısrar etsin; fakat yürüyen ihtiyaçlar, hiçbir vakit yolsuzluğa mahkûm olmayacaktır. Halk, bugün beş lira verip gittiği, bazen otomobilin bir çukura, bir dereye saplanması veya kırılması ile yolda kaldığı yerlere, en çok iki lira ile çok çabuk ve rahat gitmek saadetine kavuşacaktır. Ve bazan,...
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
Giresun vilayetinin işi benimsediğini anlatmak için söz söylemiyeceğiz. Yalnız unun Ordu hududunda demir petrollerle yaptırdığı köprüyü görmek kâfidir. Bu yol üzerinde ona varıncaya kadar birçok köprüler ve menfezler yapılmıştır… Kıymetli Ordu valisi Hayri Sırrı Kızıl’ın yıllardan beri ihmal edilen bu yolda ehemmiyet verdiklerini haber aldık. Buna kavuşmak mutluluğunu duyacağımızı işaret edebiliriz” (Akgün 30 Temmuz 1936).
Giresun-Ordu karayolunda ulaşımın zorluğunu,...
3 yıl önce
Bu yazımızda, 1930’larda Karadeniz bölgesinde kara ulaşımının zorluklarına, mevcut karayollarının durumuna ve Karadeniz sahil yolu projesinin hayata geçirilmesi sürecindeki fikir ve beklentilere yönelik söz konusu dönemde, yerel basında ele alınmış bazı notları aktaracağız. Böylelikle 1930’lu yıllarda Karadeniz boylarında kara ulaşımının yarattığı sıkıntıları, dağları, tepeleri, dereleri aşarak yolculuğu tamamlayabilmenin aldığı zamanı ve getirdiği riskleri; aynı zamanda bölgede sosyoekonomik gelişmişliği nasıl geciktirdiğini,...
3 yıl önce
(Geçen haftanın devamı)
1937’ye gelindiğinde ise Keşap’taki yatılı okulun öğrencilerinin sergiledikleri başarılı bir piyesin halk tarafından ilgiyle izlendiği görülmektedir. “Üvey Ana” adlı bu oyunda, izleyiciler duygulanmıştı. Neticede buraya yatılı okumaya gelen çocukların bir kısmı, anne-babalarından uzakta idi. Oyunun duygusallığının yanı sıra, bu gerçek durumun da izleyicilerin gözyaşlarında payı vardı. Öğrencilerin sergiledikleri bu oyunla ilgili haber de dönemin basınında “Çocuk Temsilleri” başlığıyla...
3 yıl önce
1935’te Keşap nahiyesinde 225 öğrencinin okuduğu bir yatılı ilkokul vardı. Dönemin yerel basınından elde ettiğimiz bilgilere göre, bu okul 50 yataklı idi ve zamanın standartlarına göre oldukça donanımlıydı. Keşap merkezindeki bu üç katlı yatılı ilkokulun bir numune bahçesi vardı ve burada okula ait fındıklık vardı. Ayrıca öğrencilerin süt ihtiyacının karşılanması için, bu bahçeye bir ahır inşa edilmiş, sağılır ineklerin alınması...