DİN TÜCCARLARI!..


Kurdukları basın- yayın kuruluşları ve özellikle de sosyal medyada cirit atan din tüccarları, menfaatleri uğruna manevi değerlerimizi istismar ederek sömürülerine insafsızca devam etmektedirler.
Denize düşen yılana sarılır misali, sağlık sorunu başta olmak üzere, dertlerine çare arayan temiz kalpli saf vatandaşlarımız ile manevi boşlukta bulunan insanlarımız, bu cambazların sözlerine kanarak parasını, pulunu, evini, arabasını, arsasını, hatta ne acıdır ki namusunu bile bu uğurda kaybetmektedirler.
İnsanlarımızın masumane duygusunu istismar ederek köşeyi dönen din tüccarları ise, kısa sürede zenginleşerek sefalarını sürmektedirler.
Bu din tüccarları ile mücadelede, diyanet, ilahiyat fakülteleri ve RTÜK yetersiz kalmaktadır.
Her ne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınlarında ve İlahiyat Fakültesi hocalarının eserlerinde bu konu ile ilgili bilgiler var ise de, halka duyurmada çok çok yetersiz kalınmaktadır.
Geçen hafta Müftülük Camii’nde, cuma namazı öncesi, Diyanet Uzmanı Olgun Altıntaş’ın yapmış olduğu sohbette konu ile ilgili söyledikleri oldukça dikkatimi çekti.
Çok sade ve akıcı bir dil kullanan uzman hoca, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen’in sohbetinden aşağıdaki bölümü sunarak konuşmasını sürdürdü.
“Peygamber Efendimiz(sav) bir gün abdest alırken, abdest aldığı suyun yere düşmeden üstlerine başlarına sürmeye çalışan arkadaşları sahabeleri görünce, Neden böyle yapıyorsunuz? diye sormuş. Arkadaşları, Ya Resulullah seni çok sevdiğimiz için yapıyoruz demiş.
Peygamber Efendimiz(as); “Beni seviyorsanız böyle yapmayın. Beni seviyorsanız konuştuğunuz zaman doğru konuşun. Beni seviyorsanız, komşuluğunuza dikkat edin, iyi komşu olun. Beni seviniyorsanız emanet hukukuna riayet edin.”
Sevgili Peygamberimizin(sav) sevginin ispatı sadedi kapsamında söylediklerinin tamamı, ahlaktır, yani hayattır, yaşam tarzıdır.
Bunu dinlerken sosyal medyada paylaşımda olan bir video aklıma geldi.
Videoda sözde sohbet eden zat şöyle konuşuyordu.
“Sümük’ü Şerif, ne diyor yani, Peygamberimiz sümkürdüğünde, burnundan çıkan sümkürüğü sahabeler üzerlerine sürerler bereket isterler.”
Sahih-i Buhari ve İbni Mace de, bevl (idrar) içmek haramdır. Ayrıca “idrardan kaçınmamak, kabir azabına sebep olur.” yazmaktadır.
Dini tebliğde bulunanlar sahih, yani doğru kaynaklardan alıntı yapmalı ve aktarmalı.
Abdest artığı sular, sümük’ü şerif, sidik vs.nin, şifa olduğuna dair sahih kaynaklarda(kuran ve sünnet) herhangi bir kayıt yoktur.
Ancak yeni müslüman olan bazılarının, kimi davranışlarına karşı peygamberimizin (as)abdest suyunu ellerine, yüzlerine, elbiselerine sürmeleri gibi, bu doğru olmayan davranışlarına karşı Peygamber(sav) tarafından nezaketle uyarılmışlardır.
Görülüyorki hayatımızda hiç gereği olmayan yukardaki konuları gündeme getirmek dini bilgilendimeye değil, manevi
duyguları istismar etmeye yarar.
Peygamberimiz (sav) size iki80 emanet bırakıyorum; Allahın kitabı kuran ve o kuran’ın hayata geçirilmesi demek olan Sünnet’tir.
Öncelikle bu konularda kendini yetiştirmiş hocalarımızın çoğalarak her alanda cemaati aydınlatmalarını temenni ediyoruz.
Dini alanda tek resmi otorite olan Diyanet İşleri Başkanlığı ile İlahiyat Fakülteleri ve denetim bakımından da RÜTÜK’ün, daha fazla konuyu sahiplenmeleri kamuoyu beklentisidir.

Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.