DOLAR: 36.0 TL
EURO: 37.2 TL

Giresun Siyasetine Damga Vuran Bir Dönemin İzleri

19 saat önce
18 kez görüntülendi

Giresun Siyasetine Damga Vuran Bir Dönemin İzleri
Reklam

Giresun siyaseti, Türkiye’nin siyasi tarihine damga vuran birçok önemli isme ev sahipliği yapmıştır. Bu isimlerden biri de 1950-2000 yılları arasında aktif rol oynayan, dönemin siyasi atmosferini şekillendiren ve Giresun’a birçok önemli kazanım sağlayan Süleyman Yaraman’dır.
Eynesil Kamil Nalbant MYO Öğretim Üyesi Mevlüt Kaya, bu tarihi süreci ve Yaraman’ın anılarını kaleme alarak Giresun’un siyasi belleğine ışık tutan önemli bir eser ortaya koydu: Süleyman Yaraman’ın Anıları.

Kitap, sadece Süleyman Yaraman’ın hayatını değil, aynı zamanda Giresun’un gelişim sürecini, dönemin önemli siyasi olaylarını ve şehrin yaşadığı dönüşümleri de kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
Bu röportajda, kitabın yazarı Mevlüt Kaya ile bir araya gelerek hem eserin ortaya çıkış sürecini hem de Süleyman Yaraman’ın Giresun siyaseti ve Türkiye’ye etkilerini konuştuk. İşte tarihe ışık tutan o söyleşi…

Sayın hocam, öncelikle sizi tanıyalım?
M.K.: “Ben Espiye’nin Çepni köyünde doğdum. İlkokulu köyümde, orta ve liseyi ilçemde okudum. Tarihe, edebiyata ve folklora olan ilgim her şeyin üstündeydi. Erken yaşlarda araştırmaya ve yazmaya başladım. Denemeler, şiirler, tiyatro oyunları yazdım bir sürü… Hem de oynadım. Espiye Lisesi’nden sonra KTÜ-Giresun Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdim. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi’nde tezli yüksek lisans yaptım. İlk kitabım olan Bir Çepni Köyü Tarihi ve Kültürü adlı kitabımı lisans öğrencisi iken yayınladım, kıt imkânlarla… İkinci kitabım da Çepniler ve Giresun çevresi üzerine idi. Çepnilere dair Giresun’da ilk kapsamlı kitap oldu. Öncesinde Faruk Sümer hocanın 1992’de çok kıymetli olan Çepniler kitabı yayınlanmıştı. 2010’lardan sonra hızla daha da popüler oldu tabi… On yıldan fazla, çeşitli yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Yayınlanmış yerel ve ulusal 15 kitabım var; ulusal ve uluslararası akademik onlarca makalem var. Yüzlerce gazete köşe yazım, popüler tarih-kültür dergilerinde yayınlanmış kısa makalelerim var. Giresun ile ilgili tarih, kültür, folklor konuları ilgi alanım. Giresun Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyim. Çeşitli konularda araştırmalarım sürüyor…”

Son kitabınızı okuduğumu ve etkilendiğimi belirtmek isterim.
Öncelikle anlattığınız dönemin genel izlenimi ve ruhunu hissetmek açısından bize neler söylemek istersiniz?
M.K.: “Son kitabımıza konu olan Süleyman Yaraman, Giresun’un duayen siyasetçilerinden biridir. Kendi ifadesiyle, 1950’li yıllarda DP Giresun İl Yönetim Kurulu üyesi olan babasından etkilenerek siyasete çok erken yaşlarda ilgi duymuştur. Sürekli soru soran, dinleyen ve sonrasında genç yaşta politikaya girmiş olan biridir. Kitapta, Giresun’da halka mâlolmuş, Giresun siyasetinde yarım asır etkili olmuş DP, AP ve DYP’de bu etkinliğini sürdürmüş, Giresun’a pek çok hizmet getirmiş olan bir siyasi profili; çocukluğundan, çevresinden, yetiştiği koşullardan çok yönlü biçimde 2000’li yıllara dek inceledim. Yaraman’ın Giresun’da AP ilçe başkanlığı yaptığı dönemlerdeki faaliyetlerini incelerken, dönemin Giresun siyasetinin içinde bulunduğu durumu, parti içi veya muhalefetle olan mücadelelerini, bunların yanı sıra Ankara’yla temaslarını da öğrenmiş oluyoruz. Giresun’da 1950’li yıllardan itibaren liman, hastaneler, fabrikalar, SSK şube müdürlüğü, işçi alımları, idarî atamalar, kooperatifler, amatör spor kulüpleri, ulaşım, elektrik, telefon hatları vs. konularında yoğun bir faaliyet süreci yaşanıyor. Erkmen kardeşler (Hayrettin Erkmen-Nizamettin Erkmen) 1950’den 1980 ihtilaline kadar Giresun siyasetinde etkindir ve Süleyman Yaraman bu isimlerle birlikte, Senatörlük ve Bakanlık yapmış olan Mehmet İzmen’le de Giresun’a çeşitli hizmetler gelmesini sağlamıştır. Sürece dair elimizde bulunan ve Yaraman’a cevap olarak bu isimlerin yazmış olduğu 1970’li yıllara ait mektuplardan (bunları kitabımızda yayınladık) anlıyoruz ki Yaraman Giresun için çeşitli hizmetler istemiştir. Genel olarak 1950-1980 döneminde hükümetlerde güçlü bir kadrosu bulunan Giresun’a önemli hizmetler verilmiştir. Bu kitabımız okunduğunda, Giresun siyasetinin yıllar içinde değişen ve yıllar geçmesine rağmen değişmeyen yanlarının da anlaşılması hususunu okuyucuya bırakıyorum. Bir tarihçi olarak şunu da ifade etmeliyim ki bu kitap, Giresun siyasetinin, sosyal hayatının 1950-2000 yılları arasındaki durumunu, bir iş adamının ve aynı zamanda bir siyasi portrenin penceresinden anlatımlarıyla aktarıyor… Giresun’da 1935’lerden itibaren uzun yıllar hancılık yapan, bu vesileyle Giresun’un tüm kazalarında, köylerinde yaşayan toplumu her yönüyle tanımış bir ailenin ferdi olarak büyümüş olan Süleyman Yaraman’ın anlatıları oldukça önemli ve öğreticidir.”

Kitabınızın konusu olan Süleyman Yaraman’ın kriz yönetimi,sevk ve idare becerileri, liderlik gibi yetenekleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
M.K.: “Yaraman’ın anlatılarından yola çıktığımızda; kendisi çocukluğunda da atılgan, becerikli ve en çok da meraklı özelliğiyle dikkat çekiyor. Yani çok soru soran, öğrenme isteği fazla olan ve sorunlara kestirme çözüm bulan, çalışmayı/girişimciliği çok seven bir yapıya sahip. On yedi yaşında dönemin kara şanzıman dedikleri kamyonu sürüyor şose yollarda, şoförlük yapıyor. Giresun’da sanat okulu ve İstanbul’da tekniker okullarından mezundur. Öğrencilik yıllarında hocalarına adeta asistanlık yapmış, ortaya çıkan sorunları çözüm odaklı bir biçimde hızlıca çözmüştür. Kitabımızda yazdık; Büyükada Serüveni başlıklı kısım buna örnektir. Bu kısımda anlatılan olay, onun başarılı bir siyasî kimlik oluşunun aslında öncü izlerini taşımaktadır. Politikacılık yaptığı yıllarda sözü geçen bir isimdir… Yaraman, Adnan Menderes’i Giresun’da 1954’te bir kez görmüştür meşhur DP mitingi sırasında (duvar çökmesi olayı yaşanıyor bu mitingde)… AP Giresun merkez ilçe başkanı ve il yönetim kurulu üyesi iken Süleyman Demirel’le defalarca görüşmeleri olmuştur. Anlatılarında bunlar mevcuttur, ayrıntılarıyla kitabımızda aktardık bunları… Erkmen kardeşlerle, Mehmet İzmen’le ve dönemin diğer bakan ve milletvekilleriyle diyaloglarında, kendi aktarımlarından görüyoruz ki oldukça hızlı çözüm önerileri olan bir siyasetçidir.”

Kitabınızda aktardığınız bilgilerden hareketle, Giresun geçmiş dönemlerde daha sosyal bir şehir miydi?
M.K.: “Kitabımıza konu olan Süleyman Yaraman’ın tanıklığından bakacak olursak, Giresun’da 1950-1970’li yıllarda oldukça sosyal bir yaşam vardı. Özellikle yaz akşamları parklar dolar taşar, insanlar canlı müzikte eğlenir, herkes gece yarılarında evlerine çekilirdi. Ulusal ve dini bayramların ayrı bir neşesi, çeşitli uygulamaları, kutlamaları vardı. Coşkulu bir şehir yaşamı vardı… Yaraman, eskiden şehrin daha cıvıl cıvıl, insanların daha neşeli olduğunu ifade etmiştir. Giresun’un kıyı şehri olması, kıyıda kumsal alanın, parkın, geleneksel millet bahçesi eğlencelerinin bunda katkısı büyüktür. Sonrasında yaşanan değişimin, giderek gelişen teknolojinin ve küresel anlamda dayatılmış toplum yapısının insanları yalnızlaştırmış olmasının, meşguliyet çokluğunun, iş yaşamındaki yoğunluğun etkisi oldukça fazladır.”

Kitabınızda da yazdığınız gibi, yörede eskiden beri dillere dolanmış bir söz var: “Armelit’ten ötesi, Armelit’ten berisi”. Bu söze dair neler söylersiniz?
M.K.: “Geçmiş dönemlerde Giresun dâhilinde “Armelit’ten ötesi, Armelit’te berisi” sözüyle siyasi bir ayrım olduğuna inanılırmış halk arasında. Hatta bu bakış açısının spor faaliyetlerinde ve siyasette de öne çıkarıldığına inanılırmış. Bunları kitabımızda anlattık uzun uzun. Her iki taraf da diğer tarafın fazla kayrıldığını, hizmet aldığını iddia edermiş. Yaraman bu konuya da değinmiş, şöyle demiştir: “O söz, 1950-1960’larda çok konuşuluyordu: Armelit’in ötesi, Armelit’in be¬risi… Yani, Erkmenler’in Giresun’un doğusundan olması kast ediliyordu: ‘Her hizmet o tarafa yapılıyor’ gibisinden… Hâlbuki o tarafa yapılan bir şey yoktu. Hepsi Giresun’a yapıldı. Bunu, Erkmenler’i yıpratmak için söylüyorlardı. Bizim Giresun’da onlara muhalif olanlar, bu sözü söyleyerek mağduru oynuyordu.”

Giresun’da geçmiş dönemlerde kurulan süt fabrikası ve buna bağlı olarak kooperatifçilik yapılması hakkında neler söylersiniz?
M.K.: “1960 Darbesi’nden sonra Devlet Planlama Teşkilatı ile bir planlama devresi başlıyor Türkiye’de. Yaraman’ın aktarımıyla, o yıllarda fındıktan başka büyük gelir kaynağı henüz bulunmayan Giresun’da bu doğrultuda uzman heyetin incelemesiyle süt fabrikası kurulması planlanıyor. Giresun köylerinde her hane tarafından en az bir tane “karağısır” denilen cinsten, sütü çok olmayan inekler besleniyor. Bu tespitten sonra jersey cinsi sütü bol vereceği düşünülen inekler yine köylü vatandaşlar tarafından beslenirse süt fabrikası işinin yürüyeceği düşünülüyor. Nizamettin Erkmen’e bu yönde rapor veriliyor ve böyle bir proje-tesis için girişim yapılıyor. Süt alım merkezleri kurulmaya başlanıyor. Her haneye beş yüz lira gibi aylık bir gelir sağlanması planlanıyor. Giresun göç veren bir il bu yıllarda, çok hızlı göç veriyor… Programa alınan süt fabrikası işinin üretim kısmı için köylü vatandaşlara Ziraat Bankasından krediler veriliyor… Ancak Giresun’da bu iş, istenilen ölçekte gelişmiyor, yürümüyor. Köylümüz bu işe yeterince ilgi göstermiyor. Yaraman’ın anlatımıyla süt tesise ta Çarşamba’lardan geliyor… Böyle olunca işler yolunda gitmiyor. Yaraman diyor ki: “Süt fabrikasının kuruluşundaki gaye, Giresun’da her eve bir fab¬rikanın kurulmasıydı proje olarak…” Çok fırsatları değerlendirememişiz… Bunun yerine büyükşehirlerdeki fabrikalarda çalışmak üzere, vatandaşlar köyden göçerek kırsalı boşaltmış, köyleri üretimden mahrum hale getirmişiz…”

Kitabınızda bahsettiğiniz Nizamettin Erkmen ve üniversite meselesi kısaca nedir?
M.K.: “Süleyman Yaraman’ın aktarımına göre, 1973-1974’te Naim Talu hükümetinde AP’den Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olan Nizamettin Erkmen, yanında bazı bakanlarla birlikte Giresun’a gelmiştir. Erkmen: ‘Arkadaşlar, bakanlar burada, isteyin!’ demiştir. Ancak herkes gündelik sorunlardan bahsetmiş, üniversite için kimse bir şey söylemeyi aklına getirememiştir. Yaraman şöyle diyor, kitapta aktardık: “Bizim istediğimiz ‘fındıktan fon kalksın, bilmem şu olsun, bu olsun…’ Yani basit şeyler… İstiyor ki büyük şeyler isteyin. Örneğin, üniversite isteyin. Benim de içimde ukdedir bu üniversite olayı. Şöyle ki: ‘Tamam, ben düşünemedim. Yanımdaki arkadaşlarım da düşünemedi. O gün, onu göremedik. Ama hiçbir eğitimci de bize ‘bu Giresun’a üniversite lazım’ demedi. Yani bizim siyasi gücümüz vardı. O milletvekili kadrosu Ankara’da; bizim bunları almaya gücümüz vardı… Bakın biz, 1970’li yıllarda şu yukarıdaki meslek yüksekokulu var ya onların temel atımı 1970’tir. Öğretmen okulu olarak başladı, ondan sonra eğitim enstitüsü oldu. Ondan sonra eğitim fakültesine dönüştü. Meslek yüksekokulu 1976’da kuruldu. Orada açıldı. Şimdiki öğretmen evinin olduğu yerde eğitim gördü meslek yüksekokulu öğrencileri. Yani biz üniversitenin temellerini attık…” Yaraman meseleyi böyle özetliyor…

Süleyman Yaraman, rakip partilerin de fikrine danıştığı bir isim miydi?
M.K.: “Yaraman, 1970’li yıllarda rakibi olan siyasetçilerin de zaman zaman danıştığı, görüş aldığı bir isimdir. Öngörülerine güveniyorlar, şehirde iş ve işleyişlerle ilgili çözüm ortağı görüp bazen onun fikrine danışıyorlar. Dahası, kitabımızın Giresun’da akaryakıt depoları ile ilgili kısmında bahsettik; Deniz Baykal, Enerji Bakanı olduğu dönemde bir arkadaşı aracılığıyla AP’li Süleyman Yaraman’ın fikrini alıyor Giresun’da kamu işleriyle ilgili bir konuda…”

Kitabınızla ilgili son söylemek istedikleriniz nelerdir?
M.K.: “Süleyman Yaraman’ın Anılarında Giresun’da Siyaset ve Sosyal Hayat adlı bu son kitabımızı, Giresun’un yakın tarihiyle ilgilenenlerin, yerel siyasete ilgisi bulunanların okumasını öneririm. Bu çalışmanın Giresun siyasetiyle ilgilenenlere önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca şunun altını çizmek istiyorum ki Giresun’da uzun yıllar siyasette yer edinmiş bir ismi biz kitaplaştırdık; bu kadarıyla kalmamalıdır. Giresun’un diğer siyasi portrelerinin de kitaplaştırılması, şehrimizin hafızasında yazılı olarak yer tutması ve geleceğe aktarılması gerektiğini düşünmekteyim…”

TANER KARAMAN RöPORTAJ

Reklam
Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Yukarı Çık