KADIN GÜNLÜĞÜMÜZ
Sekiz Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” geride kaldı. Biz erkekler olarak; Türkiye’de, resmi rakamlara göre 2017 yılında 410 kadını katletmemiş gibi, 2018 Ocak ayında otuz sekiz, 2018 Şubat ayında kırk yedi kadını öldürmemiş gibi, “kadınlar dövüldüklerine şükretmeli” dememiş gibi, yüzlerce kız çocuğunu istismar etmemiş gibi, binlerce kadının bedenlerini satmasını seyretmemiş gibi, kadınları reklam gelirlerine peşkeş çekmemiş gibi, kadına şiddette sınır tanımayan biz değilmişiz gibi, mübarek dinimiz üstünden kadın düşmanlığı yapmamış gibi, ellerimizde çiçeklerle adı geçen günü görkemli duygularla kutlamaya devam ettik, ediyoruz…
Yine biz erkekler olarak, Allah katında hiçbir ayrıma tâbî tutulmadıkları halde, kendi belirlediğimiz “kadın hakları”nın içinden istediğimiz kadarını kadınlara azar azar vermeyi çok seviyoruz. Kadın kendi annemiz, bacımız, kızımız, kız kardeşimiz, halamız, teyzemiz olunca “iffet, namus, hâya” naraları atıyoruz, ama başkasının annesi, bacısı, kızı vb olunca bu kavramları şeytana emanet ediyoruz! Türk’ün töresinde geleneğinde kadın baş tacıdır diyoruz ama kadınlarımızı asla İslâmi olmayan Arap gelenekleriyle heder etmekten çekinmiyoruz. İstisnalar bir yana, kadınlara dair iltifatlarımızda hep iki yüzlü olmaya devam ediyoruz!
Kadın konusundaki bu “kaba ve acımasız” karnemizi düzeltmenin yoluna gelince…Annem, bacım, karım, yârim dediğine şiddet kullanan, canlarına kıyan her erkeği en nihayetinde bir annesi var. Her anneye düşen, çocuklarını, can kıymeti bilme bilinciyle büyütmesidir. Çünkü, can kıymeti bilmeden büyüyen erkeğin canan kıymeti bilmesi neredeyse imkansızdır. Can kıymeti bilmenin özü, özeti, merhamettir. Çocuklar yetişirken, babaya düşen pay ise, aile içinde ve dışında şiddeti kesinlikle hayatından çıkarmasıdır.
Hayatın ne tekrarı ne de yedeği var, ey erkek milleti! Tüm sevdiklerimize, annemize, kızımıza, kız kardeşimize, eşimize ve tüm kadınlara; yarın son günümüzmüş gibi, yarın yokmuşuz gibi, nefes alacak başka günümüz kalmamış gibi, bir daha geri dönmeyecek gibi, sonumuz gelmiş gibi, ölüyormuşuz gibi, “hakkını helal” der gibi, Allah’a hesap verecek gibi, duygularla yakın olalım…ama her gün, ama her an…
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.