11 ayın sultanı olan Ramazan Ayı’na girmiş bulunuyoruz.

Bu ay’da tutacağımız oruçlar bize bazı bedensel arzu ve eğilimlerimizi dizginleyip nefsimizi terbiye etmemize ve günahlardan arınmamıza vesile olur.

Ramazan’da cinayet, yaralama, intihar gibi olayların azaldığı ve suç oranlarında da büyük düşüşler olduğu bilinmektedir.

Orucu hakkı ile tutmalıyız. Tüm günahlardan sakınmalıyız. Fazla uyuyarak uykuya da tutturmamalıyız. Kaynağı belli olmayan iftar davetlerinden de kaçınmalıyız.

Oruç sadece yememek içmemek değil, Ramazan’da kulaklar, eller ve diller de oruç tutmalıdır. Kavgadan kaçınmalı, sosyal münasebetlerde de daha yumuşak ve mülayım olmaya özen göstermeliyiz.

Yalan, gıybet, kötü söz, kul hakkı ve başta kumar olmak üzere tüm haramlardan uzak durmalıyız.

Etrafımızdakilere özellikle de oruç tutmayanlara oldukça hoşgörü göstermeliyiz. Oruç tutmayanların da oruçluyu rahatsız edecek hal ve hareketlerden kaçınması gerekir. Özellikle trafikte daha çok sabırlı olmalıyız.

Oruç tutan devlet memurlarının orucu bahane ederek, işe geç gelmeleri veya işten erken ayrılmaları, kaş yapayım derken göz çıkarmaya benzer Ve Kamu hakkına girer.

Memurlar işlerini aksatacak şekilde bir araya toplanıp, laklak yaparak gıybet etmemeli, idareciler de kapıyı arkadan kilitleyerek şekerleme uykusu yapmamalıdır.

Satırlarıma son verirken, okuyucularımın Ramazan’ını tebrik eder, nice Ramazanlara sağlıkla, mutlulukla kavuşmalarını yüce Mevla’dan niyaz ederim.